Çok uzun süredir Antalya’da ki yazlığımıza gitmiyorduk. Oranın havasını suyunu komşuları en çok ta iskele cafede ki işletmeciyi çok özlemiştim. Uzun boylu, esmer, geniş omuzlu 1.90 boylarında yeşil gözlü bir adamdı. Küçüklüğümden beri hayallerimdeydi. Ama o beni fark etmemişti bu sefer öyle olmayacak inanıyorum çünkü artık bende olgunlaştım büyüdüm kalçalarım göğüslerim her şey yerli yerinde. 1.70 boyunda dekolte giymeyi kendine bakmayı oldukça seven bir kadın oldum artık. Sabırsızlıkla onun beni göreceği ve arzulayacağı anı bekliyorum. Ben ona hazırım artık.
Otobüsten iner inmez eve bavullarımı atıp soluğu iskelede aldım. Tüm arkadaşlarım ordaydı kalabalık içinde Canberk’i arıyordum. Herkesi gördüm selamlaştım ama bir onu göremedim. Dayanamadım orda çalışan başka bir garsona sordum bugün izinli dedi. Tüm hevesim kursağımda kalmıştı. Eve geri döndüm eşyalarımı yerleştirdim banyo yaptım biraz uzandım. Akşam yemeğe uyandırdı annem birkaç bir şeyler yedikten sonra balkonda sigara içerken gözüm iskeleye takıldı. Canberk mi o diye kendi kendime sorarken bana doğru yürüdüğünü gördüm. Balkonun altına geldi. Geldin mi kız cimcime diye sırıtıyordu hafifte çakır keyifti belli. Geldim geldim dedim. İskeledeyim ben sabahlayacağım istersen gel dedi. Ben de şimdi olmaz annemler uyusun bakarız dedim ama içim içimi yiyordu. O an nefesim kesildi sanki beklediğim an gelmişti. Benim olacaktı sonunda ben de onun.
Annemler bir kaç saate uyudular. Ben de askılı uzun bir elbise giydim içime bilerek hiçbir şey giymedim ne külot ne sutyen hiç bir şey yoktu. Evden sessizce çıkmayı başardım sonunda ona doğru hızlı hızlı gidiyordum. İskelede tek başına oturuyordu yanına sokuldum yavaşça eğilerek merhaba dedim. Şaşırdı birden hoş geldin dedi ama derken de göğüslerimden kendini alamadı bir türlü. Gel otur yanıma dedi elimden tutarak yanına oturttu. Ne kadar güzelleşmişsin sen öle baya zaman oldu dedi. Sohbet etmeye başladık ama ben o ara gözlerine bakarken kendimi kaybediyordum. Birden hem ona daha da yakın olabilmek hem de serinlemek için denize girelim mi dedim. Nasıl yanı bu saatte mı dedi, evet dedim. Sonunda ikna edebildim iskeleden el ele tutuşup atladık beraber deniz çok soğuktu ama sonradan alıştık ikimizde. Biraz suda oynadıktan sonra hadi çıkalım eve geç kalma dedi ben de tamam dedim ama hiç gitmek istemiyordum.
İskele merdivenlerinden çıkmaya çalışırken elbisem demirlere takıldı yardım eder misin dedim geldi ve sıkışan yerden çıkarmaya çalıştı elbisemi o sırada sen içine bir şey giymeyi mi unuttun dedi, yooo unutmadım bilerek giymedim dedim ve o sıra amıma bakakalmıştı pürüzsüz şeftali gibiydi ve ön tarafı oldukça şişmişti onu arzuluyordum. Sonra suyun içinde pantalonunu çıkardı çok sıkıldım dedi bana verdi iskeleye koymam için. Ama o sırada boxerını da çıkardığını fark ettim. Hadi gelsene biraz daha duralım dedi en çok istediğim şeyin olmasına saniyeler vardı. İskeleden tekrar yavaş yavaş iniyordum ki elbiseyi sıyırdı ve bir anda amımı yalamaya başladı. İskelenin demirlerine dayalı domalmış bir şekilde kalakalmıştım arkadan sarılıyordu bana o kaslı kollarını ve sertleşmiş sikini artık istiyordum. Suya doğru kaydık yavaşça kendimi ona bıraktım kucağındaydım.
Çok nazik bir şekilde istiyor musun diye fısıldadı. Hiç bir şey demeden elimle sikini amıma yerleştirdim o an sadece gözlerine bakıyordum o da beni bağırta bağırta sikiyordu. İnanılmaz bir şeydi bu hem suyun bedenimizi okşaması hem de tek vücut oluşumuz paha biçilemezdi. Baya uzun sürmüştü boşalması ama benim de canıma minnet bitsin ister miyim hiç. Boşalırken çıkmayı unutma dedim aradan 5 dakika geçti geçmedi içimde sikinin daha da kalınlaştığını hissettim o an boşalmıştı. İlk defa birinin bunu yapmasına izin verdim daha içimdeyken bende elimi amıma attım.
Beni bir yandan öpüyor bir yandan da kendinden geçmiş bir vazıyette nolur bu ilk ve son olmasın çok güzelsin diyordu. Öyle konuşurken daha da azmıştım ve bende boşaldım. Kasılmalarımı hissetti ve bunu her zaman istiyorum dedi. Deli gibi öpüşüyorduk, doyamadık birbirimize bir türlü. 2. postayı atayım mı sana dedi. Ama saat çok geç olmuştu eve gitmeliydim artık. Başka zaman daha buradayım dedim. Artık benimsin dedi. Mutluluktan uça uça eve doğru gitmeye başladım ama aşk sarhoşuydum resmen.
Evden çıkarken olduğu gibi girerken de sessiz olmalıydım. Odama girmeyi başardım ustum başım sırılsıklam olmuştu elbiseyi çıkardım ama amımdan hala spermler çıkıyordu zevk suyuyla karışık aynanın karşısında iyice kendimi izledim izlerken de denizdeki o anları tekrar yaşamaya başladım. İyice açılmıştı yarak istiyordu ama yarına kadar da bekleyecek halde değildim. Parmaklamaya başladım kendimi göğüslerimi de mıncıklıyordum bir taraftan, iyice doruklardaydım. 2. defa boşaldım bende ama öle böle değil hayatımın en güzel ve en sulu boşalmasıydı çünkü az önce sikilmiş ve hala etkisinden çıkamamıştım.
Bunun gibi daha çok maceramız olacak Canberk’le vakit buldukça yine yazarım. Ondan ayrılmak yada kışlık eve geri dönmek gibi bir niyetim yok belki burada iş bulur ve yerleşirim tamamen. Eğer öyle olursa da her gün ona kendimi siktiririm. Yazmaya devam edeceğim bu anlar ölümsüz olmalı. sizlerle paylaşırken ve yazarken de çok hoşuma gidiyor… yorumlarınızı bekliyorum, yorumlar hem teşvik eder hemde hoşuma gider.
